top of page
Artistry_Posse-removebg-preview.png
Yazarın fotoğrafıBeliz Nuri

Bir Elmanın iki Yarısı

Şimdi bu karışık olaya ben nereden başlasam... Huh, tamam ilk önce o dehşet geceden bahsedelim sonra siz beni tanıdıkça hikayemi daha çok anlarsınız... O gün... Sezgilerimin bana bangır bangır rahatsızlık vermesine rağmen içgüdülerimin beni ele geçirdiği beynimin ekarte olduğu o nemli, ağır haziran akşamı.


Haziran 20 2021 05:12

Hiç sevmemen gereken birini sevdin mi? Peki, hiç ölmeyi göze aldın mı? Ben aldım, delice geliyor kulağa, değil mi? Değilmiş, hani nenelerimiz derdi ya " Anlına ne yazılıya o" diye ... işte öyle bişey... Gözlerini hiç unutmuyorum, simsiyah sürmeliydi. Bana baktığında gözlerinin içi gülerdi',en çok da onu severdim. Ama o gözler bazen daha da kararırdı , öyle çok ki beni çok korkuturdu ama asla ona teslim olmazdım o da en çok onu severdi. Simsiyah kalın telli, beline kadar uzanan saçları ve uzunca bir sakalı vardı. Geceleri saçlarını öldürmeye bayılırdı, bende sabaha kadar o saçları okşamayı...

Bana bir hikaye anlatmıştı ...


Esir Prenses ve maşuğu:

Tahmin edebileceğiniz üzere ben esir prensesim o da beni kurtarmaya çalışırken can vermiş bir karacaoğlan. Biz yine buluştuk bu sefer de onu kurtarmak benim gorevim. Bu tavşan deliğinden çıkmanın tek yolu bir olmakmış. Bize verilen göreve karşı koyduğumuz için cezalandırılmış ve birbirimizi tamamlayana kadar bir döngünün içine hapsolmuşuz.

Hala delice geliyor, biliyorum benim için de aynen öyleydi. Kafam çok karışmıştı, biz yaklaştık sonra dünya bana onu daha da korkunç gösterip beni uzaklaştırırdı.

Bu hadiselerin birinde esir dustugum kalenin altında oturmuş bir iki şişe bira içiyorduk, nefes almak için dağın yamacına yaklaşıp derince göğsünü kabarttı kollarını açtı; o an bacaklarının ters tarafa kırıldığını görmeye başladım kalbimin ritmi göğsümü delercesine hızlanırken elim ayağım tutmuyordu bile can havli ile kendimi arabaya atıp sürmeye calıştım.

"Dur."

Önümde bana o kadar güzel gülümseyen bir adam vardı ki ne gördüğümden şüphe ederek arabaya gelmesine izin verdim. Ellerim titriyordu, sanrılar mı bulmaya başlamıştı beni?

"İyimisin? Nereye gidiyorsun?"

Ben az önce ne görmüştüm? Iyimiydim gerçekten ben, karanlıkta iyi göremiyordum belki ama canavara dönüştüğünü görmekte nedir?` diye içimden geçiriyor, anlatmaya başladığı bir hikayeyle şiddetinden göğsümü ağrıtan kalbimin gittikçe yavaşladığını ve gülümsemesinden büyülenen dudak kenarlarımın yavaşça yukarıya kıvrıldığını hissediyordum. Az önce olan herşey sanki silinmişti. Anlattıkça gülüyor, o güldükçe gönlümün bahçesinde ki şiddetli yağmurlar yatışıyordu, rengarenk çiçeklerin ruhumun bahçesini süsledigini hissediyordum. Aramızda delicesine bir çekim vardı.

24 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


web_edited.jpg

Archive

WRITER

Belize Nuri

bottom of page